İnovasyon faydalıdır. Eğer maliyetleri düşüren bir inovasyonu başarıyla uygulayabilirseniz elde edeceğiniz fayda daha da artar. Peki nasıl?
Dört beş yıl öncesinde sağlık sektörünün geleceğine yönelik bir sunumu izlemiş ya da konuşmayı dinlediyseniz, “hastasız hastane” kavramını duymuş olabilirsiniz. O dönem fazla fütüristik gibi gelen bu gelişme bugün gerçeğe dönüşmüş durumda. Cleveland’daki bir binada karşılaşılan bu örnekte, 200’ün üzerindeki yoğun bakım ünitesi hastası için doktorlar ve hemşireler nöbet tutuyor. Ancak bu kadar fazla hastaya rağmen binada tek bir hasta bile bulunmuyor. Hastalara ait veriler anlık olarak uzaktan takip ediliyor ve bir problem olması durumunda, ilgili sağlık personelleri nerede olurlarsa olsun uyarı alabiliyor.
Yukarıdaki uygulama, Stephen Wunker’in “Costovation”, yani Türkçe’ye “Maliyet odaklı inovasyon” olarak çevirebileceğimiz yaklaşımının tipik bir örneğini oluşturuyor. The Irish Times’ta, Frank Dillon imzasıyla yayınlanan “Cheaper and better: how ‘costovation’ can transform businesses” başlıklı makale; Wunker’in aynı ismi taşıyan, henüz Türkçe çevirisi yayınlanmamış olan Costovation isimli kitabından örnekler ve yorumlar içeriyor.
Elmas yüzüklerde uzmanlaşmış ABD’li bir kuyumcu olan James Adams’ın maliyeti yüksek mağaza bazlı satış yerine internet üzerinden denetlenmiş, sertifikalı yüzük satışı; çoğunlukla havalimanlarında yerleşik düşük maliyetli otel zinciri Yotel; Fransa’daki otomobil montajı gerçekleştiren MCC’nin modülerleştirme uygulaması yazıda ve kitapta kendine yer bulan örneklerden bazıları olarak karşımıza çıkıyor. Wunker, her bir örnekte detaylara inip sayılarla elde edilen faydaları özetleyerek konunun daha anlaşılır olmasını sağlıyor.
Wunker’in örnekleri arasında Kenya’da bulunan özel eğitim kurumu ile Toyota’nın üretim hatlarında sadeleşmeyle yakaladığı uygulamalar da bulunuyor. Wunker’in burada dikkat çekmek istediği konu ise belli: Maliyet odaklı inovasyon yalnızca daha çevik yeni girişimlerde değil, geleneksel kurumlarda da uygulanabilir…
Maliyet odaklı inovasyon için atılması gereken 5 adım
Konunun tavsiye rehberi kısmında ise beş farklı adım öne çıkıyor. Frank Dillon’un aktardığı bu beş adım ve detayları ise şu şekilde sıralanıyor:
Uygun bir zemin hazırlayın: Geçmiş başarısızlıkları araştırın ve başarıya giden yolda karşınıza çıkabilecek engelleri belirleyin. Yenilikçi davranışlar için önemli kişileri yönlendirin ve cesur adımlar atacağına inandığınız kişilere destek sağlayın.
Sınırları tanımlayın: Neden inovasyon yaptığınıza ve ilerlemek için ne kadar hazırlanmanız gerektiğinin kararını önceden belirleyin. Örneğin bir üretim hattını mı yoksa bir iş modelini mi dönüştürüyorsunuz? Sizin için başarıyı tanımlayan metriklerin ne olacağını tanımlayın.
Geleneksel düşünceyi dağıtın: Organizasyonunuzu ve sektörünüzü içeriden değil, dışarıdan bir gözle değerlendirin. Müşterilerinizin davranışlarını inceleyin ve onları neyin motive ettiğini ya da kızdırdığını öğrenin. Uzlaşabileceğiniz tek bir alana odaklanın ve çalışmalarınızı buraya yoğunlaştırın.
İdeali tanımlayın: Beyin fırtınaları aracılığıyla olabildiğince çok fikir edinin. Ürünün nasıl üretildiği, satıldığı ve teslim edildiği konularda inovasyon adına neler yapılabileceğini düşünün. Fizibilite, risk, yatırımın geri dönüş zamanı ve müşteri memnuniyeti gibi metriklere ilişkin fikirleri puanlayın.
Umudun peşinde koşun: En iyi fikirleri tespit edin. Bunlar için riskler ve kazanımlarla ilgili, her birinin organizasyona olan etkisi hakkında ayrıntılı bir çalışma yapın. Projenin kim tarafından teslim edileceğini ve fikirleri uygulamaya taşımak için nelere ihtiyaç duyacağınızı belirleyin.
İlgili yazının orijinal tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.
