Metrikler sayesinde inovasyon süreci boyunca elde edilen verilerden anlam çıkarmak mümkün. Ancak bu verilerin doğru bir şekilde anlamlandırılabilmesi için metrikleri de doğru kullanmak gerekiyor. Peki inovasyon süreciniz için metrikleri doğru şekilde nasıl kullanabilirsiniz?
Şirketler için inovasyonun önemi gitgide artıyor. Ürün ve hizmetlerini daha iyi hale getirmek isteyen şirketler, kendi bünyelerinde inovasyon ekipleri kurarak yeniliğin peşine düşüyor. İnovasyon ekibi liderlerinin ise düşünmesi gereken çok fazla şey var: Ekibin idaresi, yeni fikirler, riskler, yatırımcılar, ilişkiler ve çok daha fazlası… Bu yüzden çoğu başarılı lider metriklerin gücünden faydalanıyor. Metrikler sayesinde şirketinin inovasyon sürecini ölçümlüyor, elindeki verileri anlamlandırıyor. Yeni fikirlerin yarattığı etkilerden, süreç boyunca geliştirilen proje sayısına kadar birçok farklı değişken, metrikler sayesinde tüm ekip için çok daha anlamlı bir hal alıyor. Ancak metrikleri yanlış anlamamak, dikkatli kullanmak gerekiyor. Scott Kirsner’in Harvard Business Review için kaleme aldığı “What Big Companies Get Wrong About Innovation Metrics” başlıklı makalesi konuyu 5 başlıkta, net bir biçimde özetliyor.
Öznel değil nesnel metrikler kullanın
Metrikleri kullanarak yaptığınız ölçümlemeleri proje liderlerini memnun etmek için değil, şirketinizin yararı için yaptığınızı unutmayın. Proje sürecinize bir katkı sağlamıyorsa yanlış metrikler üzerinde çalışıyor olabilirsiniz. Ortaya çıkan sonuçların belirli kişileri memnun etmek yerine işe yaraması ve rakamlara iyi anlamda etki etmesi gerekiyor. Bu yüzden çalışmalarınızı öznellik üzerine değil, nesnellik üzerine kurun.
Sabırsız olmayın
Metrikler size inovasyon boyunca yardımcı olacaktır, ancak anlamlı verilere sahip olabilmek için uzun bir süre beklemeniz gerekebileceğini unutmayın. Firmalar 1 yılda anlamlandırılması gereken metrikleri 1 ay gibi kısa bir sürede, tamamen amacına ters düşecek şekilde kullanabiliyorlar. Sahip olduğunuz verilerden bir sonuç çıkarmak için henüz çok erken olabilir. İnovasyonun uzun bir süreç olduğunu unutmayın ve sabırlı olun.
Başarısızlıkları da ölçümleyin
Dünya genelindeki metrikler, üzerinde büyük heveslerle çalışılmaya başlayan çoğu yeni fikrin sonunun hüsran olduğunu gösteriyor. Başarısız olabilirsiniz. Bu ihtimali göz ardı etmeyin. Ancak başarısız olsanız bile, başarısızlığınızdan bir ders çıkarmanız gerekiyor. Metrikleri kullanarak başarısızlıklarınızı ölçümleyebilir, aynı hataları tekrar yapmaktan kaçınabilirsiniz. Beklediğiniz etkiyi yaratmayan bir üründen bir tane daha yapmanın pek de bir anlamı yok ve başarısızlıkları ölçümlediğinizde bunu görmek sizin için çok daha kolay olacak.
Vizyoner olun
Şirketinizi daha iyi hale getirmek için ekibinizle yenilik peşinde koşuyorsunuz. Peki bu yeniliklere gerçekten ihtiyaç var mı? İnsanlar ürün ve hizmetlerinizi kullanacak mı? Bazen metrikler bunun tam tersini gösterebilir. Ancak buna rağmen birilerinin pes etmeden yola devam etmesi gerekiyor. Bir vizyon sahibi olmanız ve bundan ödün vermemeniz gerekiyor. Bu, aynı zamanda dünyayı değiştiren inovasyon liderlerinin ortak özelliklerinden birisi. Metrikler işlerin kötüye gittiğini gösterse bile, bazen iç sesinizi dinlemeniz gerektiğini unutmayın.
Her şeyi ölçmeye çalışmayın
Metrikleri kullanarak inovasyon sürecinizi ölçümleyebilir ve süreci çok daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirsiniz. Ancak aşırı ölçümlemekten de kaçınmalısınız. Sadece gerçekten işinize yarayacak ölçümlemeler yapmaya ve enerjinizi doğru yerde kullanmaya özen gösterin. Neleri ölçümlememeniz gerektiğini anlamanın en kolay yolu ise iki basit soru sormaktan geçiyor. Metriklerden hangileri gerçekten işinize yarıyor? Hangileri aslında pek de işinize yaramıyor? Elinizdeki verilere bu şekilde yaklaştığınızda, neleri ölçümlememeniz gerektiğini de biliyor olacaksınız. Her şeyi ölçmeye çalışmayın, sadece işinize yarayacak verilere odaklanın.
Bu önerileri dikkate alarak metrikleri inovasyon sürecinizde çok daha efektif bir şekilde kullanabilir, sürecin başarısına büyük katkı sağlayabilirsiniz.
