Uzun zamandır üzerinde çalışılan Özyeğin Üniversitesi & Accenture ortaklığında hazırlanan TÜSİAD Kurumlarda Girişimcilik ile Değer Yaratmak – Kurumların Girişimcilik Dönüşümü Rehberi tanıtımı 10 Ocak’ta yapıldı. Sunduğu kavramsal çerçeve, girişimcilik faaliyetlerine başlamak için 100 günlük aksiyon planı, vaka analizleri ve Kurumlarda Girişimcilik Anket sonuçlarının yer aldığı rapor kurumların girişimcilik dönüşümü için adeta bir rehber niteliğinde.
Rehber tanıtımı açılış konuşmasında TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, kurumları geleceğe taşımanın yolunun bölgesel ve küresel trendleri göz önüne alarak, inovasyon kültürü ve girişimcilik dönüşümünü gerçekleştirmekten geçtiğine dikkat çekti. Kuralların sürekli değiştiği zorlu rekabet ortamında zayıf kalmamak için şirketlerin inovasyon kültür ve becerilerini güçlendirmeleri, girişimcilik konusunda farkındalık geliştirmeleri gerektiği ifade eden Bilecik “Mevcut değil, sıradışı rekabet için gündelik iş akışından kendimizi sıyırmalıyız. Bütün ilgi gelecekte.”dedi. 2016 yılından itibaren TÜSİAD olarak gerçekleştirdikleri kurumiçi girişimcilik buluşmalarında uygulamaların paylaşılmaya devam ettiğini, bu buluşmalar sırasında ortaya çıkan ihtiyaçlara yönelik ipuçlarından bu rehberin ortaya çıktığını değindi.
Rehber sunumunu Özyeğin Üniversitesi Kurumiçi Girişimci kimliğiyle İhsan Elgin ve Accenture Türkiye Direktörü Erdal Günel birlikte yaptı. İhsan Elgin raporun temel amacının herkesin üzerine konuştuğu girişimcilik ve inovasyon gibi kavramların tanımını ortaya koymak ve kamuoyunda ortak bir dil oluşturarak konunun tabana doğru yayılmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Türkiye’deki şirket yapıları düşünüldüğünde girişimcilik adına yapılan uygulamaların tüm şirketlere yayılması için inisiyatif aldıklarını belirten Elgin, içinde bulunulan dönem itibariyle kısa dönem gündemlere hapsolmadan orta ve uzun vade gündemlere konsantre olarak durumun fırsata çevrilmesi gerektiğini vurguladı.
Günümüzde inovasyonun önemli bir gündem maddesi haline gelmesinde değişen makro ekonomik koşullar, sürdürülebilir büyüme ihtiyacı, artan maliyetler, teknolojinin yaygınlaşması ve müşteri tüketim alışkanlıklarının değişmesi olduğuna değinen Elgin, inovasyon kavramının uzun süredir var olduğunu, fark yaratılacak noktanın iş yapış biçiminin değiştirilmesi olduğunu belirtti. Bunun için startup olarak ortaya çıkan ve şu anda değeri bir milyar dolar ve üzeri olan Unicorn (tekboynuz) olarak adlandırılan girişimleri örnek veren Elgin, “Unicornlar gibi iş yapış biçiminde fark yaratarak minimum kaynakla, minimum zamanda, iş fikri hayata geçirmek gerekli.”dedi. Konuşmasında ayrıca inovasyonun çalışmasını sağlayacak mekanizmanın girişimcilik olduğuna değinen Elgin, girişimcilik çabalarının ticarileşmediği sürece inovasyon olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti. Kurumların dönüşümü için gerekli 5 bileşeni ise şöyle özetledi;
Kurumlarda Girişimcilik Dönüşümü için Gerekli 5 Bileşen
- Strateji, vizyon ve yetki
Sözde inovasyon stratejilerinden öte, inovasyon odak alanları belirlenerek bu alanlara yönelik değer teklifi yaratacak eylemler planlanmalı. Üst yönetim aktif olarak yetkilendirilmeli. İnovasyon stratejisi için gerekli bütçe oluşturularak süreçlerin takibi için KPI’lar belirlenmeli.
- Orta kademe yönetim katkısı
Orta kademe yöneticilerin kendilerini bu yeniliğin mentoru olarak konumlandırarak yetkinliklerini bu doğrultuda kullanmalı, dönüşümü sağlayacak koordinasyonu sağlamalı.
- Kurumlarda inovasyon süreçleri
Şirket içinde dene-yanıl kültürü geliştirilmeli, hızlı test edecek, akıllı yanılmalar yapacak seri girişimcilerin varlığı desteklenmeli.
- Kurumlarda girişimcilik programları altyapısı
Kurumların girişimcilik kasıyla iş yapabilmeleri için girişimcilik programları ve uygulamaları desteklenmeli. Şirketler platformlaşarak etraflarında “girişimciler, freelance ve büyük şirketler”den oluşan bir ekosistem geliştirmeli.
- Girişimcilik kültürü
Kendisine verilen işten fazlasını yapacak, sorgulayan, yenilikçi fikirler bulan ‘Cesaretli İK’ya ihtiyaç var. Girişimci zihniyetiyle iş yapacak çalışanlar şirket içinde yer alması için IK işe alımlarını o doğrultuda yapmalı. Ancak ‘cesaretli IK’yı geleneksel ödüllendirme mekanizmaları ve performans metrikleri ile şirkette tutmak mümkün değil. O nedenle çalışanlar yarattığı değerden pay alacak şekilde ödüllendirilmeli.