Apple kısa süre önce 1 trilyon dolarlık, ulaşılması zor bir değere ulaşmış olabilir. Hisse senedi performansı yatırımcıların yüzünü güldürmüş de olabilir. Ama bu, şirketin yeni ürün inovasyonu noktasında maliyetleri düşürmemesi gerektiği anlamına gelmiyor.
İlk nesil iPhone’un piyasaya çıkıp akıllı telefon sektörünü baştan aşağı değiştirmesinin üzerinden 10 yıldan fazla bir zaman geçti. Şirket, her yeni modeliyle daha da büyüdü ve pek çok alanda sektöre yön veren yeniliklere imza attı. Bu başarı, başta iPhone olmak üzere şirketin yeni ürünlerinin fiyat etiketlerine yansıdı. Şirket, yeni amiral gemisi modeli için 1000 dolarlık bir etiket belirlemeye kadar getirdi konuyu. Satışlar aynı gücünü koruyunca da hem marka değeri hem de bütçe anlamında yüzleri güldüren bir tablo ortaya çıktı.
Bununla birlikte yakın gelecek sanıldığı kadar toz pembe olmayabilir. En azından maliyet odaklı inovasyon (Costovation) kavramını ortaya atan isimlerden Stephen Wunker’in Forbes’ta kaleme aldığı makalede yansıttığı görüşü bu şekilde. Wunker, “Why Apple Needs Less iPhone X And More Costovation” başlıklı yazısında rakiplerin de boş durmadığını ve Çin merkezli Huawei’nin ABD’nin iki numaralı akıllı telefon üreticisi haline geldiğine dikkat çekiyor.
Wunker, bu noktadan hareketle Apple’ın fiyatlarını sonsuza kadar artırıp artıramayacağını sorguluyor. Apple müşterilerinin marka bağları ne kadar güçlü olursa olsun henüz bir iPhone kullanmamış tüketiciler için tercih edilme oranını azalttığına vurgu yapıyor. Wunker, Apple’ın pazarın en yüksek noktasında olma tuzağına düştüğünü ve yalnızca sadık müşterilerine yönelik ürünler sunduğunu kaydediyor. Wunker’in altını çizdiği bir başka konu ise Apple’ın bu zorlukla karşı karşıya kalan tek şirket olmadığı. Bu durumun yüksek ücret ödemeye razı olan müşterilerin oranını azaltacağını kaydediyor.
ABD ölçeğinde bilinen çeşitli markalardan örnekler veren Wunker, Planet Fitness, JetBlue, Dollar Shave Club gibi markaların müşterilerini daha iyi tanıdığını, onları nasıl düşük maliyetli ürünlerle memnun edebileceklerini ve uzun süren sektörel gelişmelerin neler olabileceğini anlayabildiklerini aktarıyor.
Apple’ın da bu tarz bir düşünce yapısına ihtiyacı olduğunu kaydeden Wunker, şirketin daha düşük performanslı ama daha uzun pil ömrü sunan ürünler gibi alternatiflere yönelebileceğinden söz ediyor.
Şirketlerin düşük maliyetli inovasyon yaklaşımının cazip ürünler sunma konusunda yetersiz kalabileceğini aktaran Wunker sözlerine şöyle devam ediyor: “Fakat bu başarılı bir iş için gereken denklemin yarısıdır. Maliyetler üzerinde büyük ölçekli değişimler yalnızca son teknoloji ürünü üretmemekle sınırlı kalınmasına neden olmaz. Firmaların uygun fiyatlı ürünlerle büyüyen bir yapı kurmasını sağlar.
Yazının orijinal tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.
